İzmirliler olarak çekirdeğe çiğdem demekle övünüyoruz ama aynı duyarlılığı çiğdem yerken göstermiyoruz. Yerlere atılan çekirdeler ne yazık ki buhar olup uçmuyor ve geride çok kötü bir görüntü oluşturuyor. Ayrıca bunlar her zaman temizlemesi kolay yerlere de atılmıyor. Özellikle çimlere atılan çekirdeklerin de toprağa zarar verdiği barkovizyonlarla bile defalarca belirtilmişken bu sorun giderek artarak devam ediyor. Temiz şehir, modern şehir diyoruz ama ona ne şekilde yakışır şekilde yaşıyoruz? Bunun dışında elbette bir diğer çözümsüz yaramızsa deniz kirliliği. Ulaşımda, keyif almada kullandığımız denizi bir çöp bidonu olarak görmekten ne zaman vazgeçeceğiz?
Çevre duyarlılığı ailede ve küçük yaşta başlamalı. Ama ne yazık ki acil önlemlerin de alınması şart. Ceza konusunu ne kadar sevmesem de sahil şeritleri ve Kordon gibi çok çiğdem tüketilen yerlerde çiğdem yeme yasağı getirilebilir. Ya da zabıtalar bu konuda çiğdem yiyenlerin çöplerini yerlere veya çimlere atmamaları gerektiği konusunda uyarabilir. Denize çöp atma konusunda ise uyarı levhaları asılabilir ve bunun cezası olduğu belirtilerek caydırıcılık yaratılabilir. Tabii büyük şehir belediyesinin de düzenli temizlik çalışmalarını artırması şart.