Herseyini
Çocukluğum bu mahallede geçti. Hala da bu mahalledeyim. Önceden bu mahallede kiremit fabrikaları ve bir sürü boş alan vardı. Açıkçası mahallemizden fabrikalar organize sanayi bölgesine taşındıkça ve populüritesi arttıkça biz çocuk halimizle mahallemizin 10 yıl veya 20 yıl sonra bu kalabalığı taşınamayacağının farkına ve bilincine varmıştık. O zamanın yöneticileri hâlâ görevde. Sadece mahallemde değil şehrin genelinde trafik, pazar yeri sıkıntısı, dar kaldırımlar ve kaldırım üzerinde yürürken kafana çarpan trafik levhaları, direkleri, ağaç ve çalılar, omuz omuza çalıştığım ve kiminde kufurlesmeye giden tartışmalar, tramvaylarda akraba derecesi yakınlaşmalar, mahalle aralarında bitmeyen ve sonu gelmeyen kazılar, yapılmayan yollar, üst üste atılan asfaltlar ve kot oranı düşen 1. Katlar, yarım saatlik yağış sonrası göle dönen yollar. Ilerlemeyen trafik, otomobil park sorunları. Falan filan işte. Bağların sorunu (traji komik ) çözüm 10 -15 yıl öncesine kadar kolaydı. Şimdi daha zorlaştı. Sorunlara kulak tıkayan yöneticileri değiştirmek ve çözüm odaklı insanlarla yapılması gerektiğine inanıyorum.
Derya Derya
Anlattığınız,malesef tüm İstanbul için geçerli.Bizler,bize insanca yaşam alanı açaçak yöneticileri seçmediğimiz sürece ya da şecilmiş ama bize insanca yaşama olanağı tanımayan yönetici,idarecileri değiştirmediğimiz sürece bunlar yaşanacak:( O halde öncelikle mahalle olma kültürümüzü geliştirelim:)